Gümüş takı tutkunlarının en çok sorduğu iki soru şunlardır:
Bu sorular hem teknik hem de kültürel olarak oldukça anlamlı. Gelin cevaplayalım.
Kısa cevap: Hayır. Ama daha az kararır mı? Evet.
Has gümüş, yani %99,9 saflık oranına sahip olan 999 ayar gümüş, katkı maddesi içermez. Bu yönüyle 925 ayar gümüşe göre daha az kararma eğilimindedir. Çünkü içinde kararmaya neden olacak başka metaller (bakır gibi) bulunmaz.
Ancak... Hayat bir kimyadır. Gümüşü her taktığınızda, su, hava, ter, parfüm ve hatta hava nemiyle kimyasal tepkimeye girer. Özellikle rutubetli bir ortamda, havadaki sülfür oranı yüksekse, saf da olsa gümüş kararma gösterir.
“Çürümeyen elma olmaz, kararmayan gümüş de...”
O yüzden bu meseleye çok takılmayın. Saçımız nasıl kirleniyorsa, gümüşümüz de kararır. Temizlenir, parlatılır, yeniden ışıldar. Hayat devam eder. Hatta düzenli bakım ile gümüşünüz yıllar boyunca ilk günkü gibi kalabilir.
Çok yerinde bir başka soru. Evet, İtalyan gümüş de teknik olarak 925 ayar gümüş içerir. Ancak mesele yalnızca saflık oranıyla bitmiyor.
İtalyan gümüşü, bir üretim ve markalaşma başarısıdır. Fark şu noktalarda öne çıkar:
İtalyanlar, mücevher üretiminde erken dönemde makineleşmeyi başarmışlardır. Küçük atölyelerden çıkıp endüstriyel üretime geçen ilk ülkelerden biridir. Bu sayede hem daha hassas üretim yapılmış hem de zincir tasarımları gibi alanlarda global standartlar belirlenmiştir.
Bugün kullandığımız birçok zincir isminin (Figaro, Marina, Rolo, vs.) İtalyanca olması bir tesadüf değil.
İtalyan üreticiler, geliştirdikleri teknikleri patentleyip takılarına damgalamışlardır. Bu da “İtalyan gümüş” algısını sadece teknik değil, aynı zamanda pazarlama başarısı haline getirmiştir.
İtalyan tasarımları genellikle daha ince işçilik, modern çizgiler ve estetik denge içerir. Bu da "daha kaliteli" algısının kültürel olarak pekişmesini sağlar.
Hepsi gümüştür, hepsi değerlidir. En önemlisi, sizin stilinize ve kullanım şeklinize uygun olanı seçmektir.